Buğdayda 2020 hasadı ve 2021 ile ilgili öngörüler, ürün çeşitliliğinde artışa işaret ediyor. Dünya genelinde buğday üretim miktarı istikrarlı ancak bölgesel düzeyde farklılıklar söz konusu. Bu durum, değirmenlerin hammadde tedarikinde düzenli olarak güncellemeler yapmasını gerektiriyor. Müşterilerin beklentileri ve maliyetlerin oluşturduğu baskılar artarken, değirmenlerin buğdayı uygun maliyetle satın alması ve ürünleri yüksek kalitede piyasaya sürmesi gerekiyor. Mühlenchemie, bilgi birikimi ile ve buğday una dönüşmeden çok önce başlayan hizmetleri sayesinde müşterilerine rekabet avantajı sağlıyor.

Buğday piyasası hiç durmadan ve dramatik ölçekte değişiyor. Her yeni hasat, dünya genelindeki değirmenler için yeni zorlukların ortaya çıkması anlamına geliyor. Ekonomik, politik ve meteorolojik faktörlerden dolayı piyasaya sunulan buğday miktarı, fiyatı ve kalite çeşitleri yıldan yıla farklılıklar gösteriyor. 2020/2021 hasat döneminde bu trend daha da güçlendi. Örneğin; Avustralya uluslararası piyasalara büyük bir üretici olarak geri dönerken, Rusya ve Hindistan da ihracat miktarlarını arttıyor. Diğer yandan, üst üste görülen kuraklıklardan dolayı Avrupa’da bereketli bir hasat elde edilemedi. Tüm bu faktörler fiyat ve kalitede dalgalanmalara yol açıyor. Değirmenler ise global buğday piyasasındaki bu değişikliklere ayak uydurmak için tedarikçi tercihini sürekli güncellemek durumunda. Ancak müşterilerin ürün kalitesi ile ilgili beklentileri konusunda tutarlılığı sağlamaları gerekiyor. Bu da buğdayın satın alınma sürecini, değirmenlerin kârlılığı açısından önemli bir faktör haline getiriyor.

Ahrensburg’daki laboratuvar değirmeni, endüstriyel değirmenlerin verdiğine çok yakın sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Bu sayede, laboratuvarda uygun çözümler geliştirilebiliyor.

Mühlenchemie; 130’u aşkın ülkeden 2000’den fazla değirmene, bu zorlukları aşmaları için yardımcı oluyor. Almanya, Meksika, Singapur, Hindistan, Çin, Rusya, Kazakistan, Türkiye ve Nijerya’daki uzman ekipleri, her yıl 100 milyon tondan fazla buğdayın standart hale getirilmesini sağlıyor. Üreticilerin son dönemdeki ihtiyaçları, piyasadaki yeni buğday çeşitleri ve işleme süreçlerinde hangi sonuçların elde edileceği şirket tarafından iyi biliniyor. Mühlenchemie’nin teknisyenleri, başta Rusya, ABD, Fransa ve Avustralya gibi büyük ihracatçıları olmak üzere, dünya genelinden alınan buğday numunelerini Almanya’nın Ahrensburg kasabasında yer alan Stern-Technology Center’da analiz ediyor. Elde edilen veriler toplandıktan sonra rapor haline getiriliyor ve müşterilerle paylaşılıyor. Bu bilgiler, hammadde kaynağı seçerken bir kriter olarak kullanılabiliyor.

Bir buğday sevkiyatının kalitesi ne kadar erken değerlendirilirse, rutin operasyonlar üzerinde değişiklik yapmak da o kadar kolay olur. Şirket, değirmenlerin hangi buğdayı satın alacaklarına karar verirken emin olmalarını sağlamak adına Ahrensburg’taki değirmencilik laboratuvarını sürekli olarak genişletiyor ve yeni fonksiyonlar ekliyor. Gemilere yükleme yapılırken buğdaydan numuneler alınıyor ve Mühlenchemie laboratuvarına uçakla gönderiliyor. Ürün gemiyle yola çıktığında, numuneler analiz edilmiş oluyor. Değirmenci, eline geçecek olan buğdayın içeriği ve elde edilecek unun işleme karakteristiği ile ilgili bilgileri birkaç gün içerisinde almış oluyor. Buğday değirmene ulaştığında, değirmenci optimum buğday karışımını nasıl yapacağını hesap etmiş oluyor. Üretim, değirmenin işleyişi üzerinde değişiklik yapılmadan arzu edilen parametrelerle hemen yapılabiliyor.

Gemilere yükleme yapılırken buğdaydan numuneler alınıyor ve Mühlenchemie laboratuvarına uçakla gönderiliyor. Ürün gemiyle yola çıktığında, numuneler analiz edilmiş oluyor.

Ahrensburg’taki laboratuvar değirmeni, endüstriyel değirmenlerin verdiğine çok yakın sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Bu sayede, laboratuvarda uygun çözümler geliştirilebiliyor. Elde edilen un fırın testlerine de tabi tutuluyor. Böylece, un analizinden ürün geliştirmeye kadarki süreçte ideal sonuçlara ulaşılıyor. Düşme sayısı cihazında enzim aktivitesi için test edilen birkaç yüz gram tam buğday unundan, kapsamlı reolojik değerlendirme için birkaç kilogram rafine una kadar birçok farklı amaç için burada üretim yapılıyor. Farklı bölgelerdeki ortam nemi ve sıcaklığını simule edildiği iklim hazneleri, laboratuvarda yapılan en son yatırımlar arasında yer alıyor.

Değirmenciler, bu analizler sayesinde optimum satın alma ve üretim için planlamalar yapabiliyor. Bu sayede; lavaş, pide, somun ekmek, bisküvi, yufka ya da makarna gibi undan yapılan her türlü ürün için doğru çözümlerin bulunması mümkün hale geliyor.

Orjinal makale için
(en) Tıklayınız